Rahim ağzı kanseri belirtileri ne zaman ortaya çıkar

Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri Nedir?

Serviks kanseri olarak da bilinen rahim ağzı kanseri, senede ortalama 500.000 bireyi etkileyen, kadınlarda en yaygın olarak görülen 5 kanser çeşidinden biridir. Rahim ağzı kanseri, ‘serviks’ olarak adlandırılan rahim ağzında ortaya çıkan bir kanser türüdür. Rahim ağzının yüzeyini meydana getiren hücre tabakasının anormal hücrelere evrilmesiyle ‘kanser öncülleri’ (CIN) olarak isimlendirilen hücreler meydana gelmektedir. Kanser öncülleri geç olmadan saptanıp tedavi edilmedikleri durumda rahim ağzı kanserine sebep olabilmektedir. Bu durumdan sorumlu olan ana faktör, ‘HPV’ olarak bilinen Human Papilloma Virüsüdür. HPV genital siğillere sebebiyet veren ve cinsel yolla bulaşan bir virüs olarak da bilinmektedir. 

Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri Nedenleri Nelerdir?  

Serviks kanseri, bu bölgedeki yer alan sağlıklı hücrelerin DNA’larında gerçekleşen mutasyonların sonucunda ortaya çıkmaktadır. Sağlıklı hücreler belirli bir düzen içerisinde bölünüp yaşamlarını idame ettirirler ve zamanı geldiğinde yerlerini genç hücrelere bırakırlar. Mutasyonlardan dolayı bu hücre döngüsünde bozulma meydana gelir ve hücreler kontrolsüz şekilde çoğalmaya başlar. Anormal seviyede gerçekleşen hücre artışı ise kitle ya da tümör olarak bilinen yapıların oluşmasına sebebiyet verir. Bu yapılar agresif biçimde büyüme, etraftaki ve uzaktaki diğer organ ve bölgeleri işgal etme gibi kötü huylu davranışlar sergilemeleri durumunda kanser olarak tanımlanmaktadırlar. 

HPV (İnsan papilloma virüsü) rahim ağzı kanserlerinin ortalama %99\'unda bulunmaktadır. HPV cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır ve cinsel bölgede siğillerin oluşumuna sebep olmaktadır. Cinsel ilişki esnasında deri temasının ardından insanlar arasında yayılır. Pek çoğu düşük riskli olarak kabul edilen ve rahim ağzı kanserine sebebiyet vermeyen 100\'den fazla çeşitli HPV türleri mevcuttur. Kanser ile ilgili olduğu saptanan HPV türü sayısı ise yirmidir. Rahim ağzı kanseri vakalarının %75\'inden çoğu, genel olarak yüksek riskli HPV türleri şeklinde isimlendirilen HPV-16 ve HPV-18 sebebiyle meydana gelmektedir. 

Yüksek riskli HPV türleri, rahim ağzı hücre anormalliklerine ya da kansere sebebiyet verebilmektedir. Fakat serviks kanserinin tek kaynağı HPV değildir. HPV taşıyıcısı olan çoğu kadında serviks kanseri meydana gelmemektedir. Sigara, HIV ve ilk cinsel deneyim yaşı gibi birtakım risk etkenleri de HPV\'ye taşıyıcısı olan kadınların serviks kanseri geliştirme ihtimalini artırmaktadır. Bağışıklık sistemi sorunsuz çalışan bir bireyin HPV enfeksiyonu ortalama 2 senelik bir süre içerisinde beden tarafından tedavi edilebilmektedir

Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Rahim ağzı kanseri erken evrede herhangi bir belirti vermeyebilir. Fakat genel olarak;

  • Vajinal kanamalar,
  • Vajende doluluk,
  • Vajende kitle hissi,
  • Vajinal akıntılar, 
  • Ağrılı cinsel ilişki sık görülen semptomlar arasında yerini almaktadır. 

Kanamalar cinsel ilişkisi sırasında olabileceği gibi cinsel ilişki ardından damla biçiminde ve kötü koku ile beraber görülebilmektedir. Tümör, yukarı kısımda rahim içi boşluğuna aşağı kısımda ise vajinaya ve yanlarda bulunan pelvik duvarına yaylım gösterebilmektedir. Ayrıca mesane ve rektumu direkt olarak etkisi altına alabilmektedir. 

Bu yayılıma bağlı olarak; 

  • Kabızlık,
  • Kanlı idrar,
  • Vajenden idrar gelmesi,
  • Vajenden dışkı gelmesi,
  • İdrar borusu genişlemesi, 
  • Böbreğin genişlemesi gibi sorunlara rastlanmaktadır.

Ayrıca tümörün pelvik duvarına olan yaylımına bağlı olarak;

  • Bacak ağrısı,
  • Şiddetli bel ağrıları,
  • Şiddetli kasık ağrıları, 
  • Ödem gibi rahatsızlıklar da meydana gelebilmektedir.

Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri Çeşitleri Nelerdir?

Rahim ağzı kanserinin çeşidini bilmek, hekiminize hangi tedaviye ihtiyacınızın olduğu konusunda karar vermesine katkı sağlamaktadır. Rahim ağzı kanserinin skuamöz ve adenokarsinom hücreli kanser olacak şekilde 2 çeşidi vardır. Skuamöz hücreler, rahim ağzının dış yüzeyini örten düz ve deriye benzer hücrelerdir. Her 100 serviks kanseri vakasının 70 ya da 80 kadarını skuamöz hücreli kanserler oluşturmaktadır.

Adenokarsinom ise mukus üreten ve sütun benzeri bez hücrelerinde gelişim gösteren bir kanser çeşididir. Bez hücreleri serviks kanalı içerisinde dağınık şekilde bulunur. Adenokarsinom, skuamözden daha nadir görülmektedir.  Fakat son zamanlarda tanı konulma sıklığında artış gözlemlenmiştir. Serviks kanseri olan bireylerin %10\'undan fazlasında adenokarsinom görülmektedir. 3. sıklıkla rastlanan rahim ağzı kanseri çeşidi ise adenoskuamöz kanserlerdir ve isminden anlaşılabileceği gibi her iki kanser çeşidini de barındırmaktadır.

Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri Tanı Yöntemleri Nelerdir?

Serviks kanseri başlangıç evresindeyken hasta bireylerde belirgin şikayetlere sebebiyet vermeyebilmektedir. Doktora başvurulmasının ardından tanısal yaklaşımın ilk basamakları hasta bireyin hastalık öyküsünün alınması ve fiziksel muayenesinin yapılmasıdır. Hasta bireyin ilk cinsel ilişkiye girdiği yaş, cinsel ilişki esnasında herhangi bir ağrı hissedip hissetmediği ve ilişkinin ardından kanama durumunun olup olmadığı sorgulanır. 

  • Hastanın daha önce cinsel yolla bulaşan bir rahatsızlığa yakalanıp yakalanmadığı, 
  • Cinsel partner sayısı,
  • Daha önce bireyde HPV ya da HIV varlığının tespiti,
  • Tütün ürünleri kullanımı, 
  • HPV’ye karşı aşı olup olmadığı,
  • Adet düzeni,
  • Adet dönemlerinde anormal kanama gelişip gelişmediği, diğer sorgulanması gereken durumları oluşturmaktadır.

Fiziksel muayene hasta bireyin genital yapılarının dış ve iç bölgelerinin incelenmesidir. Genital incelemede ise şüphe duyulan lezyonların varlığı incelenir. Servik tarama testi ise pap smear testi olarak bilinmektedir. Örnek alınması ile yapılan bu testte anormal hücre teşhis edilmezse sonuç normal olarak değerlendirilmektedir. Ancak testin anormal olarak değerlendirilmesi bireyin net şekilde kanser olduğunu göstermemektedir. Anormal hücreler; 

  • Atipik,
  • Hafif,
  • Orta,
  • İleri,
  • CIS (karsinoma in situ) şeklinde derecelendirilebilir.

CIS (Karsinoma in situ), tüm kanser rahatsızlıklarının erken aşaması için kullanılan genel bir terimdir. CIS, evre 0 rahim ağzı kanseri şeklinde tanımlanmaktadır. CIS, özetinde rahim boynunun yalnızca yüzey tabakasında yer alan ve derinlere ilerlemiş kanser olarak tanımlanabilir. Hekiminiz rahim ağzı kanserinden endişe duyarsa ya da pap smear testinde anormal hücrelerin varlığına rastlanırsa daha ileri düzey teşhis için birtakım tetkikler talep edebilmektedir.

İğne Biyopsisi

Kanser hücrelerinin ve normal hücrelerin bulunduğu geçiş bölümünden iğne ile biyopsi alınarak incelenmesi teşhisi koyabilmek için gerekli görülebilmektedir.

Endoservikal Küretaj

Endoservikal küretaj, kaşık biçiminde olan ve küret adı verilen tıbbi bir alet ya da fırça benzeri bir başka alet yardımıyla rahim boynu bölgesinden doku alınma uygulamasına verilen addır. Bu uygulamalardan alınan örnekler neticesinde şüphe uyandıran sonuçlar elde edilirse daha ileri düzey tetkiklere başvurulabilmektedir.

Koni Biyopsisi

Bu işlemde genel anestezinin yardımıyla rahim ağzından koni biçiminde bir örnek alınarak, laboratuvarda incelenir. Uygulamada rahim boynunda bulunan daha derin noktaların hücre örneği alınabilmektedir. Bu tetkiklerin ardından bireyde rahim ağzı kanseri tespit edilirse çeşitli radyolojik tanılar ile hastalığın evrelemesi mümkün olabilmektedir;

  • X-ray,
  • Bilgisayarlı tomografi (CT),
  • Manyetik rezonans görüntüleme (MRI),
  • Pozitron emisyon tomografisi (PET) rahim ağzı kanserinin evreleme işlemi için yapılan radyolojik tetkikler arasında bulunmaktadır.

Evreleme kanserin yaylım düzeyine göre yapılmaktadır. Serviks kanserini evreleme işlemi tedavinin temelini oluşturur ve bu hastalığın toplamda 4 evresi bulunmaktadır.

Rahim Ağzı Kanseri Evreleri Nelerdir?

Serviks Kanseri 1.Evre

1.Evre serviks kanserinde meydana gelen yapı henüz küçüktür. Fakat etrafta bulunan lenf nodlarına sıçrama ihtimali vardır. Rahim ağzı kanserinin bu ilk evresinde rahatsızlık bedenin diğer bölümlerinde tespit edilememektedir.

Serviks Kanseri 2.Evre

Hastalığın ilk evresine oranla rahatsızlığın ikinci evresindeki tümör dokusu biraz daha büyük boyuttadır. Ayrıca hastalık cinsel organların dışına ve lenf nodlarına yayılım göstermiş olabilir fakat genelde daha fazla yaylım göstermemiş olarak tespit edilmektedir.

Serviks Kanseri 3.Evre

Rahim ağzı kanserinin üçüncü evresinde hastalık vajenin alt kısımlarına ve kasık bölgesinin dışına yaylım göstermiş olarak görülmektedir. İlerlemeye bağlı şekilde böbreklerden ilerleyerek devam eden idrar yollarında tıkanıklığa sebebiyet verebilir. Bu bölümler haricinde bedenin diğer kısımlarında hastalık bulunmamaktadır.

Serviks Kanseri 4.Evre

Hastalığın cinsel organlardan; 

  • Akciğer,
  • Kemik,
  • Karaciğer gibi diğer organlara yayılım gösterdiği (metastaz yaptığı) son evredir.

Rahim Ağzı Kanserinden Korunmanın Yolları Nelerdir?

HPV virüsü riski aşı yardımı ile en aza indirgenebilmektedir. HPV aşısı, virüsün sebep olduğu kanser hastalığından korunma konusunda güvenli ve etkili bir yoldur. Ulusal ve uluslararası sağlık kuruluşları HPV virüsünden kaynaklanan kanser hastalıklarından korunmak için 11 ile 12 yaş grubundaki tüm bireylere iki ya da üç doz aşı yaptırmalarını tavsiye etmektedir. Eğer daha önce aşılanmadıysa, erkeklerde 21 yaşına kadar, kadınlarda ise her yaşta HPV aşısı uygulanabilmektedir.

21 ile 65 yaş aralığında bulunan bayanlara yapılan smear ve HPV tarama testlerinin yardımıyla serviks kanseri erken aşamada teşhis edilebilmektedir. Cinsel yönden aktif olan bireylerin her cinsel temasta kondom kullanması gerekmektedir. Her ne kadar kondom virüs riskini azaltsada de HPV prezervatifin kapsamadığı kısımlara da bulaşabilmektedir. Bu sebeple kondomlar HPV\'ye karşı yüzde yüz bir koruma sağlamamaktadır. Buna ek olarak tek eşlilik HPV virüsünün bulaşma ihtimalini düşürmektedir.

Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Rahim ağzı kanserlerinin tedavisinde kullanılan teknikler, cerrahi teknikler ve radyoterapi teknikleri olarak 2 ana gruba ayrılmaktadır. Radyoterapi, rahim ağzı kanserinin her aşamasında kullanılabilen bir tedavi çeşididir. Ancak çoğunlukla ileri aşamalarda öncelikli tedavi yöntemi radyoterapidir. Erken aşama kanserlerde ise hastalığın gösterdiği yaylım çok daha az olduğu için erken aşamalarda cerrahi yöntem ön plana çıkmaktadır. Cerrahi tedavide hedeflenen ise rahim ağzında gelişen primer tümör ve hastalığın yayılabileceği muhtemel bölgelerinin tedavi edilmesidir. Cerrahi yöntem tümörün büyüklüğüne göre küçük cerrahi yöntemlerden; lenf bezlerinin, rahim ağzının ya da tüm rahmin alındığı büyük cerrahi yöntemlere kadar çeşitlilik göstermektedir.

LEEP (Loop Elektrocerrahi Eksizyonu Prosedürü)

LEEP, hücresel boyutta meydana gelen değişimlerin tanı ve tedavisinde çok değerli bir araçtır. Elektriğin doku üzerindeki meydana gelen kesik ve kanamayı durdurucu etkisinden faydalanılan bir yöntemdir.

Kriyoterapi

Hücreler arasındaki suyu kristalize edip serviksin yüzey dokusunun tahribe uğraması ve hücre ölümleri sonuçlanan bir tekniktir.

Lazer Tedavisi

Yaylım gösteren kanserde tüm lezyonun görülebildiği ve rahim içi küretaj sonucunda sorun olmayan her vakada kullanılabilir bir yöntemdir.

Konizasyon

Servikste meydana gelen hücresel değişimlerin tedavisinde büyük rol oynayan, serviksten koni biçiminde bir parçanın alındığı cerrahi yöntemdir.

Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri Hakkında Sıkça Sorulan Sorular 

Rahim Ağzı Kanseri Tedavisinin Yan Etkileri Nelerdir?

Tedaviye bağlı olarak Kemoterapi ve radyoterapinin genel yan etkilerini görmek mümkündür. Bunlar; kansızlık, psikolojik bozukluklar, bulantı, kusma, iştahsızlık, saç dökülmesi, ağızda yaralar, ishal, cinsel problemler, yorgunluk ve kas ağrıları şeklindedir.

Rahim Ağzı Kanseri Nasıl Takip Edilir?

Hasta bireyler tedavinin ardından 2 sene boyunca 3 ayda bir olmak üzere kontrole çağrılmaktadır. Bu sırada PAP smear testi yapılabilmektedir. Ayrıca hasta bireye metastaz yönünden akciğer tomografisi de çekilebilmektedir. 3 senenin ardından takipler 6 ayda bir süreyle uygulanmaktadır.

Rahim Ağzı Kanseri Hastalarını Nasıl Bir Süreç Beklemektedir?

Kanser olağan en erken aşamada yani sadece rahim ağzı içerisindeyken tespit edilebilirse sağ kalma oranı %92 ile 100 arasındadır. 1. evrede 5 yıllık sağ kalma oranı ise %80 ile 90 civarındadır. Hastalık daha ileri evrede ve metastaz yapmış şekilde teşhis edilirse tedavi güçleşir ve sağ kalma oranı da buna bağlı olarak düşebilmektedir. 

Rahim ağzı kanseri kaç yılda ortaya çıkar?

Rahim ağzı kanseri, rahimi vajene bağlayan bölgenin hücrelerinde meydana gelen anormal çoğalma sonucu oluşur. Genellikle 10-15 yılda yavaş yavaş gelişen bir kanserdir.

Rahim ağzı kanseri ilk belirtileri nelerdir?

Rahim ağzı Kanseri Belirtileri:.
Düzensiz, mens (adet) dönemleri arasında veya cinsel ilişkiden sonrasında anormal vajinal kanama..
Cinsel ilişki sırasında ağrı.
Sırt, bacak veya kadın cinsel organlarının olduğu bölgede ağrı.
Yorgunluk, kilo kaybı, iştah kaybı.
Vajinal rahatsızlık veya kokulu akıntı.
Tek bir bacakta şişkinlik..

Rahim ağzı kanseri kaç yaşında başlar?

Genellikle 30-50 yaş civarında ortaya çıkan rahim ağzı kanseri son yıllarda genç kadınlarda da görülmeye başlamıştır. Kadınlarda en çok görülen kanser sıralamasında meme kanseri ilk sırada yer almasına rağmen, yaşamı tehdit edici özelliği nedeniyle rahim ağzı kanseri, meme kanserinin önüne geçmektedir.

Rahim ağzı kanseri nasıl başlar?

Rahim ağzı kanseri, genellikle rahim ağzının yüzeyindeki hücrelerde başlar. Bu hücrelerin, dış etkenlere bağlı olarak değişime uğraması ve kontrolsüz bir şekilde büyüyüp çoğalmasıyla kitle yani tümör oluşur. Rahim ağzı kanserinin neden oluştuğu kesin olarak bilinmemektedir.

Toplist

Son Gönderi

Etiketler