Sahtecilik hukuksal sebebine dayanan tapu iptal tescil davası

Merhaba de�erli meslekta�lar�m,

M�vekkilim yurtd���nda ya�amaktad�r ve Didim'e geldi�i s�ralarda (2000 y�l�) bir gayr�menkul edinir. Bu tarla vas�fl� bir gayr�menkuld�r ve gayr�menkulle ilgili bir ki�iye vekalet verir. Bu vekalet, ki�inin tarlay� ekmesi, kiraya vermesi, ekim paralar�n� almas�, ziraat bankas�na yat�r�lan �ift�i do�rudan destek paralar�n� �ekmesi ve bu paralar ile tekrardan tarlay� ekip bi�mesini i�eren bir vekaletttir.

2007 senesinde Didim'e geldi�inde tarlay� eken �ah�s, m�vekkilime gayr�menkul�n sat�ld���n� ��rendi�ini s�ylemi�tir, m�vekkilim gayr�menkul� satmad���n� ifade etmi�tir ve tapuda yapt��� incelemede gayr�menkul�n�n sat�ld���n� g�rm��t�r.

M�vekkilim gayr�menkul�n�n sat�ld��� aylarda T�rkiye'ye giri� ��k�� yapmam��t�r.

Olay ayd�nland���nda olayda elimizdeki veriler �unlard�r:

1- M�vekkilimin n�fus bilgileri kullan�larak �stanbul Bayrampa�a Terazidere Muhtarl���ndan n�fus talep belgesi al�nm��t�r. ( Hatay ilinden Paya� mah. muhtar� imzal� nakil belgesi kullan�larak-oysaki paya� bir belde ve birden �ok muhtarl�k var.- )

2- Bayrampa�a N�fus M�d�rl���'nden n�fus c�zdan� belgesi ��kar�lm��t�r, kay�p edildi�i ileri s�r�lerek.

3- Beyo�lu 2. noterli�inden sat�� vekaleti ��kar�lm��t�r.

4- Al�c�n�n karde�i Didim'den �stanbul'a gitmi� ve t�m sat�m bedeli �stanbul'da Garanti Bankas� Karak�y �ubesine yat�r�lm�� ve vekalet al�c�ya verilmi�tir.

5- Al�c�n�n karde�i bir g�n sonra sat�� vekaleti ile Didim'e d�nm�� ve gayr�menkul� karde�i �zerine tapuda devir ve tescil ettirmi�tir.

6- Burada n�fus c�zdan�n�n �zerindeki foto�raf her�eyi kan�tlamaktad�r, foto�raf m�vekkilime ait de�ildir.

Ben Didim Asliye Hukuk Mahkemesi'nde sahtecilik hukuksal nedenine dayal� tapu iptal ve tescil davas� a�t�m. Davay� a�arken tapuda halihaz�r malik olan al�c�ya y�nelttim. Yarg�tay kararlar�n� ara�t�rd���mda kar��la�t���m hep �u oldu, hen�z gayr�menkul 2. elde ise (ilk ekde ise ) tapu iptal ve tescil davas� a��lmal�d�r.

Bu konuda siz meslekta�lar�m�n g�r��leri benim i�in �nemli. �imdiden te�ekk�r ederim.

Dava �u an ceza davas�n�n sonucunu bekliyor. Al�c� kendisini doland�ranlar hakk�nda su� duyurusunda bulundu ve fail hala bulunam�yor.

Te�ekk�r ederim.

 

Sahtecilik hukuksal sebebine dayanan tapu iptal tescil davası

YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ

SAHTE VEKALETNAME   

YOLSUZ TESCİL

ÖZET: Taşınmaz mülkiyetinin naklini sağlayan vekaletnamenin sahte olduğunun tespiti halinde tapudaki tescilin ‘‘ Yolsuz tescil ’’ oluğu ortaya çıkacaktır.

Y.I. HD E 2012/4873 K 2012/7643 T.20.06.2012 

     Dava içeriğinden ve toplanan delillerden; 20.03.1990 tarihinde noterde düzenlenen vekaletname ile davacının dava dışı B.E.’yi vekil tayin ettiği, 11.09.1990 tarihinde ise 59 parsel sayılı taşınmazda davacıya ait payın 50/600 ar hisse olarak davalılar M. ve Z.yi vekil tarafından satış suretiyle temlik edildiği 06.11.2006 tarihinde de alınan davalılar çekişmeli payları birleşen davanın davalısı Şebnem’e tapuda satış göstererek devrettikleri anlaşılmaktadır. 

     Davacı, dava dilekçesinde ve yargılamanın ilerleyen aşamalarında 11.09.1990 tarihli akit tablosundaki imzanın vekile ait olmadığını aynı zamanda 20.03.1990 tarihli vekaletnamenin de sahte olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmış, mahkemece, sadece 11.09.1990 tarihli resmi senetteki imzanın vekile ait olup olmadığı yönünden araştırma yapılarak hüküm kurulmuştur. 

     Bilindiği üzere; tapu sicilinin tutulmasının bir takım prensipleri bulunduğu sabittir. Bunlardan ilki tescil, ikincisi tapu sicilinin geçerli bir hukuki sebebinin bulunmayacağı, buna bağlı olarakta TMK’nın 1025.maddesi uyarınca yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı tartışmasızdır.

      Hal böyle olunca, 20.03.1990 tarihli vekaletnamedeki imza yönünden 14.04.1982 tarihli ve 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Yasası’nın 8/e ve 21.maddeleri uyarınca Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas dairesinden rapor alınması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.

      Davacının temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hüküm açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile)1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Benzer Yazılar:

yae


Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Batman İkinci Asliye Hukuk Mahkemesi)'nce

davanın kabulüne dair verilen 30.11.2005 gün ve 2005/508-637 sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Birinci Hukuk Dairesi'nin 06.07.2006 gün ve 2006/5174-7966 sayılı ilamı ile; (...Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Dosya içeriğinden, toplanan delillerden, çekişme konusu 110 parsel sayılı taşınmazdaki davacı payının 21.12.1965 tarihli akitle ve Batman No-terliği'nce düzenlenen 03.07.1963 tarih 1971 yevmiye nolu vekaletname ile davalıların miras bırakanına temlik edildiği görülmektedir.

Davacı, anılan temlik işleminde kullanılan vekaletnamenin hatalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.

Gerçekten de işlemde kullanılan vekaletnamede davalının okuma yazma bilmediğinden bahisle mühür kullandığı, ancak parmak izinin alınmadığı anlaşılmaktadır. Söz konusu vekaletnamenin bu şekliyle Noterlik Mevzuatı'nın 75. maddesine aykırı olarak düzenlenmiş olduğu kuşkusuzdur. Ne var ki, temlik işleminden bu yana 40 yıla yakın bir süre geçmiştir. Akdin ifa edilmesi intikal işlemlerinin tamamlanması taşınmazın davalıların zilyetliğinde bulunduğu dikkate alındığında, bu kadar süre sonra eldeki dava ile şekil eksikliğinden bahisle dava açılmasının Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde öngörülen dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı kuşkusuzdur (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 11.03.1953 tarih 9/12778; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 24.03.1965 tarih 562/125).

Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz Eden:

Davalılar vekili

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava; sahtecilik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Davacı vekili, 110 parsel sayılı taşınmazındaki davacı payının, davacı adına düzenlenen sahte vekaletname ile E**** *** oğlu M**** *** satıldığını, oysa okuma yazma bilmeyen davacının E**** *** böyle bir vekalet vermediğini, vekaletnamede parmak izinin bulunmadığını, dolayısı ile vekaletnamenin sahte olduğunu ileri sürerek M**** *** adına kayıtlı tapunun satılan hisse oranında iptaline, davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalılar vekili, davanın haksız ve hukuka aykırı olup, satışın geçerli olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

Yerel mahkeme; davanın kabulüne, yolsuz tescile dayanan ve geçersiz olan işlemin iptaline, dava konusu taşınmazın tapu kaydının davacının hissesi oranında iptaline, davacının hissesi oranında adına tapuya kayıt ve tesciline karar vermiş, davalılar vekilinin temyizi üzerine hüküm Özel Daire'ce yukarıdaki gerekçe ile bozulmuş, yerel mahkeme kanunda hak düşürücü veya zamanaşımı süresi bulunmadığı, MK'nın 2. maddesinde öngörülen dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı gerekçesi ile davanın reddedilemeyeceği gerekçesi ile kararında direnmiştir.

Esma, 03.07.1963 tarihinde Cemile tarafından kendisine verilen vekalete dayalı olarak dava konusu taşınmazdaki davacı hissesini oğlu M**** *** satmıştır.

Vekaletin verildiği tarihte yürürlükte bulunan 3456 sayılı Noter Kanu-nu'nun 38. maddesi "Alakalılarla şahit ve muarrifler ve tercümanın imza koymak bilmedikleri ve mühür ve hususi işaretleri de olmadığı takdirde sol ellerinin baş parmağı bastırılarak üzerine sahiplerinin öz ve soyadları yazılır ve noter tarafından kağıda şerh verilerek altı tasdik ve imza olunur." şeklindedir. Madde metninden de açıkça anlaşılacağı üzere, burada mühre öncelik tanınmış olup, mührün bulunmadığı hallerde parmak izinin alınacağı belirtilmiştir.

Kaldı ki, somut olayda vekaletname noter tarafından okunup, altı imzalanıp mühürlendiğine göre, bu durum işlemin ve mührün tasdikini de kapsamaktadır.

O halde, davacı tarafından E**** *** verilen vekaletnamede davacının parmak izi olmamakla birlikte sadece mührünün basılmış olması yeterli olup, sahteliği başka şekilde de ispatlanamayan ve ileri sürülmeyen vekaletname ve buna bağlı olarak yapılan satış geçerlidir.

Bu nedenle direnme kararı isabetsiz olup, bozulmalıdır.

Sonuç: Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nın 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 05.12.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.


Hangi durumlarda tapu iptal davası açılamaz?

Hangi Durumlarda Tapu İptal ve Tescil Davası Açılamaz Tescil işleminden sonraki 10 sene boyunca, elindeki taşınmazın tapusunu herhangi bir özel veya tüzel kişiye devretmeden kesintisiz bir şekilde elinde bulunduran kişi aleyhinde; tescil işleminde usulsüzlük tespit edilse dahi iptal davası açılamaz.

Tapu iptali ve tescil davasında tanık dinlenir mi?

Örneğin İnanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında yazılı delil veya en azından yazılı delil başlangıcı ile inanç sözleşmesinin ispatı aranır. Bu sebeple inanç sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davalarında kural olarak tanık dinlenmesi gerekmemektedir.

Muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davası kime karşı açılır?

Muris muvazaasına dayalı olarak açılacak tapu iptali ve tescili davalarında davalı sıfatı önem taşımaktadır. Bu davalarda davalı ; taşınmazı mirasbırakandan devralan kişi olacaktır. Bu kişi ölmüş ise bu dava ölenin mirasçılarına veya aynı taşınmazı kötüniyetli olarak devralan 3. kişilere karşı açılacaktır.

Tapu iptali ve tescil davası kime karşı açılır?

Tapu İptal ve Tescil Davası Kime Karşı Açılır? Taşınmaz mülkiyetine ilişkin tüm davalar ile tapu iptal ve tescil davası, tapu kaydında taşınmazın mülkiyet hakkı sahibi olarak gözüken kişiye karşı açılır. Kayıt malikinin ölü olması halinde ise tapu iptal ve tescil davasının malikin mirasçılarına yöneltilmesi gerekir.